11 Ayın sultanı Ramazan-ı Şerif geldi…

Hep birlikte Ramazan’ın huzur ve bereket iklimini birlikte soluyoruz. Binlerce Sakaryalı şehrin muhtelif yerlerinde kurulan iftar sofralarında bir araya geliyor, hemşerilik, kardeşlik, birlik ve beraberlik tüm şehri kucaklıyor.

Haliyle böyle olunca gazete sayfalarına da Ramazan’ın manevi havası yansımış durumda,

Sofralardan, kalabalıklardan, gülen ve oynayan çocuklardan renkli kareler dikkatlerimizi cezp ediyor sayfalar arasında dolaştıkça…

Yani sizin anlayacağınız siyasetten spora, kültürden sanata her alanda söylemler değişiyor, yumuşuyor, birlikler, beraberlikler ve kardeşlikler ağırlık kazanıyor…

Şimdi durum üç aşağı 5 yukarı böyle bir seyir izlerken,

Şu istisnayı kesinlikle altını çizerek ifade etmeliyim...

MHP İl Başkanı Levent Bülbül, Herakleitos’u şayet yaşasaydı, ‘Ben nerde yanlış bir kelime kullandım’ serzenişinde bulunduracak açıklamalar yapıyor haftalık olağan basın toplantılarında…

Hani Herakleitos ‘Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir’ diyordu,

Ama Bülbül değişmemeye, değiştirmemeye, Ocak’a, Şubat’a, Şaban’a Ramazan’a aldırış etmeden bilindik söylemler üzerine siyasetini inşa etmeye devam ediyor!

Yakından takip edenleriniz bilir.

Ak Parti İl Başkanı Recep Uncuoğlu her hafta benzer açıklamalarıyla siyasete yön vermeye çalışan Bülbül’e çok yerinde bir soru sordu.

Uncuoğlu dedi ki…

‘Sakarya`nın kaç ilçesinde teşkilatınız var?’

Soru gayet açık ve netti.

Bu, ‘Uncuoğlu’nun artık cevap vermeye ihtiyacı mı var?’ şeklinde okunabilir, okunmalıdır.

Neden mi?

Çünkü bazen sorular da en güzel cevaplardır.

Çünkü bazı cevaplar 30 Mart Yerel Seçimlerinde en güzel şekilde verilmiştir!

MHP İl Başkanı Bülbül, ‘Yenilen pehlivan güreşe doymazmış’ misali hala satır aralarında Uncuoğlu ile karşı karşıya gelmek istediğini vurguluyor, konuşarak tartışarak Uncuoğlu’nu hezimete uğratabileceğini varsayıyor.

Bu sayede siyasi bir rövanş elde edeceğinden emin olmalı! Siyasete bakış noktasında oldukça sığlaşmış bir söylem!

Bülbül ayrıca Uncuoğlu’na açık çekte veriyor.

Güzel işler yapılsa, ‘Belki her hafta ona vurmak zorunda kalmayız’ türünden asla ve kat’a bir siyasetçiye yakışmayacak donuk bir söylemi kendisine referans ediniyor.

Bu haliyle görünen o ki, Bülbül 30 Mart’ı çabucak unutuverdi! Anlayacağınız köprünün altından çok sular akmış Bülbül cephesinde!

Ancak sormadan da kendimi alamayacağım!

Büyükşehir ve 16 ilçeyi kaybettin! Hala nasıl bu kadar iddialı olabiliyorsun?

Ruhsuz söylemlerden, basmakalıp cümlelerden uzaklaşmanız gerektiğinin farkında değil misiniz?

Sizin öğrendiğiniz bu olabilir,

Ancak,

Siyaset böyle yapılmıyor!

Gazete manşetlerini süsleyerek, gerekli gereksiz ama ‘çok’ konuşarak, gazetelerde haber olarak yapılmıyor, yapılamıyor maalesef!

Bu işte başarılı olmak ve milleti yanınıza almak gayesindeyseniz şayet köy köy dolaşmalı, kahve ve esnaf ziyaretleriyle halka buluşmalı, tutarlı ve kurumsal bir siyasi örgüt yapısı içerisinde olmalısınız!

Yani sizin anlayacağınız Sayın Bülbül,

Genç bir siyasetçisiniz. Daha yolun başındasınız. Çok çalışın. Daha çok çalışın. Hak ettiğiniz yerlere elbet bir gün gelirsiniz, geleceksinizdir.

Tamam anladık!

Değişimin kaçınılmazlığına, sürekliliğine bakışınız oldukça statik bir seyir izliyor. Bu konuda oldukça durağansınız ve gerçekten değişmeyeceksiniz.

Ama en azından yakın geçmişi unutmasanız?

Ve son olarak,

Sorular bazen en güzel cevaplardır!

İletişim;

[email protected]