Yılın son Büyükşehir Meclisinde birkaç hafta önce konuştuğumuz konu gündeme geldi.
Meteorolojinin bu kış için son yılların en çetin geçecek kışı olacağı yönünde bilgileri paylaştığını söylemiştik.
Bu kış donacak olduğumuzu ifade etmiştik.
Hanelerde hazırlıklar tam gaz devam ediyordu, ancak bizim merak ettiğimiz konu başkaydı.
Metrekareye düşmesi öngörülen bu bilmem kaç kilogramlık yağışlar sonrası dere kenarlarındaki evlerin hali ne olacaktı?
Birincil sel bölgeleri için kalplerimiz pır pır atmaya devam mı edecekti?
Dere kenarlarına inşa edildiğini varsaydığımız bu evler olası bir taşkın sonrasında hala yerinde olacak mıydı?
Peki ya bu evlerin içerisinde ikamet eden insanlar?
Onların hali nice olacaktı?
Bu tedirginlikleri paylaştık, konuştuk.
Başta ifade ettiğim gibi Büyükşehir Belediyesi Aralık Meclis Toplantısında bu konuyla ilgili çok önemli bir madde görüşüldü.
Ve bu madde AK Parti ve MHP’li meclis üyelerinin ittifaklarıyla meclisten geçti.
Maddenin mealen özeti şu: bundan böyle afet bölgeleriyle ilgili imar izni tamamen Büyükşehir’de.
Bakanlar Kurulu’nun afete maruz bölge olarak işaret ettiği alanlarda imar konusunda Büyükşehir artık tam yetkili.
Bu şu demek: Bakanlar Kurulu Karapürçek Uludere mevkisini afete maruz bölge olarak ilan etti diyelim.
Hükümetin aldığı bu karardan sonra Uludere’yle ilgili tüm imar izin yetkisi Büyükşehir’e geçmiş olacak.
Büyükşehir: ‘Kardeşim burada taşkın riski söz konusu buraya imar vermiyorum’ diyebilecek.
Aynı şey heyelan, sel, diğer riskleri barındırdığına inanılan ve ilan edilen bölgeler için de geçerli olacak.
Yani anlayacağımız böylesine hayati öneme sahip konudaki bürokratik hantallık ortadan kalkmış oluyor.
‘Yahu bu evi dere yatağına kim dikti?’
İşte aslında baştan beri meselemiz buydu.
Bu soru beraberinde gelişen karmaşık senaryolar sarmıştı dört bir tarafımızı.
Kaymakamlık, ilçe belediyesi, Büyükşehir ve diğer kamu otoritelerinin dâhil olabildiği balıkçı düğümünden hallice bir kargaşa vardı ortada.
Düğümün neresinden tutup çözmeye çalışsanız başka bir düğümle karşılaşıyordunuz.
Bunun son bulacak olması bile başlı başına bir işti aslında. Bu anlamda çok isabetli bir karar verildi.
Büyükşehir AFAD’ı da yanına alarak afet riski taşıdığı belirlenen bölgeleri derhal planlara işleyecek.
Kalplerimize pır pır ettiren hareketsizlik, su serpici gelişmelerle silkelenip kendine de gelmiş oldu. İçimiz ferahladı.
Afet konusunda ortaya koyulan yasal, sınırları belirlenmiş bu yeni işleyiş kısa sürede meyvelerini vermeye başlayacaktır.
Bakanlar Kurulunun hedef gösterdiği alanlarla ilgili topyekûn bir çalışma başlatılıp imar hükümleri planlara işletilecektir.
Artık kışın gelmesinden kimsenin korkmasına gerek kalmayacak.
Hızlı, yasal, derli toplu atılacak yeni adımların ardından kış; sadece Kuzeyli Starklara değil, şehrin tamamına rahatlıkla gelebilecek gibi duruyor.
İnşallah yanılmayız…
MAİL: OMERMAHİROGLU5454@GMAİL.COM
