Bir sonraki seneye uğurladığımız Ramazan ayı, bayram coşkusu derken huzurlu, sakin ve neredeyse sessiz günlerin sona erdiği yoğun bir gündemle karşı karşıyayız. Şanlıurfa Suruç’ta yaşanan intihar saldırısı, 31 kişinin yaşamını yitirmesi, Adıyaman’da şehit düşen askerimiz…

Türkiye’de zaman Dünya’nın diğer bölgelerinde geçtiği gibi akıp gitmiyor ne yazık ki.

Art arda gelen açıklamalar, ölümler üzerinde miras kavgası çıkaran tavırlar ve ölüm rakamlarını yarıştıran süzme akıllar… Haberler, videolar, açıklamalar bu konuya daha fazlaca girmeme mani açıkçası. Olaylar çok taze olmasına rağmen bu konuda milletçe şimdiden fazlaca yorulduk. Her zaman olduğu gibi…

Neyse biz inadına güzel şeyleri konuşmaya devam edelim. Ramazan ayının, bayramın ardından o coşkulu günlerin muhtevasına uygun gelişmeler de yaşanmıyor değil şehirde.

Mesela iş adamı Halit Evin’in öznesi olduğu kısa süre önce servis edilen haberi gördünüz mü? Gönüllülük, yardım ve hayır konularında elini taşın altına daima koyan şehrin örnek abilerinden Halit Evin, Erenler İlçesindeki İmam Hatip Ortaokulu ve Lisesi inşaatının tamamlanmasını üstlendi.

Hatırlanacağı gibi ihaleyi alan firma maddi darboğazdan dolayı istifa etmişti. Haliyle okulda başlatılan yapım çalışmaları da yarım kaldı. Erenler Belediyesi de okulların tamamlanması konusunda bir süredir ciddi bir kaynak arayışı içerisindeydi. İşi ihale aşamasına getiren belediye Halit Evin’in topa girmesiyle derin bir nefes almış oldu.

İnşallah okullar kısa süre içerisinde tamamlanıp eğitim ve öğretime başlayacak. Şimdiden Allah sebep olanlardan razı olsun.

Bu haberi görür görmez madalyonun iki yüzü ayrımını yapmak durumunda hissettim kendimi.

Bir yüze otomatikman iş adamı Halit Evin konuşlandı; diğer yüz de hayır konularındaki rüştünü ispatlamış taze gönüllü SATSO Meclis Üyesi Hüseyin Gürsoy’a kaldı!

Hani değerli Hüseyin Cumalı avlayacağı geyiğe yaklaşan cevval avcı gibi sıralıyor ya;

Hüseyin Gürsoy!

Kim!

SATSO Meclis Üyesi!

Ne yaptı!

Falan diye giriyor hani konuya. Evet o yüzden ‘kim’ deyip hatırlamakta yarar var. Hüseyin Gürsoy’u olaylı geçen SATSO Meclis Toplantısı’nda Mahmut Kösemusul’a yönelik ağır ithamlarıyla hatırlıyoruz.

SATSO Başkanı Mahmut Kösemusul’a kürsüden verilen ihalelerde daha şeffaf olunması gerektiği eleştirisinde bulunmuştu kendisi.

Geleneksel SATSO iftarının 3 bin kişi potansiyeli olan ‘kendi işletmesi’ yerine; Reisoğlu’nda yapılacak olmasını kaldıramadığı ortaya çıkmıştı. İhaleden kastımız da bu yani.

Kösemusul’da kürsüden Gürsoy’a ‘Hemşerim senin derdini ben anladım, özelde konuşuruz’ demişti. İşler baya karışmıştı.

Gürsoy ‘Bir mikrofon Dünya’yı değiştirir’ kaidesine kendisini fazlaca kaptırmış olacak ki adaletsizlik, programsızlık, tecrübesizlik, hakkaniyetsizlikle kürsüden suçladı da suçladı o gün.

Kuyruk acısı bu benzer mi başka bir şeye!

İşte en tehlikeli iş adamı tipi bu!

Kaynak sana akmadı mı yandın!

Neden burada değil orada? Niçin turşu değil de salata? Ne o yoksa nar ekşisi mi? Tüylerim kabarır tüylü şeftali görürsem! Ağzım kamaşır ‘limon’ dersen! Ekmek taze bölemem! Bamya falan yiyemem! Kol böreği kolum gibi! Oysa bizde lokum gibi!

Madalyonun bir yüzünde hayır uğruna, yardım uğruna, eğitim uğruna seferber olan şahsiyetli bir duruş sergileniyor. Kırmadan, aşırılığa kaçmadan, alışılmış ve daha önceleri de çok kez yaşanmış olduğu gibi.

Diğer yüzde de menfaati uğruna tüm nobranlığını ortaya koyan, ‘ütüyü fişte unutmuş gibi’ adrenalinle sallanan ve kılıçları derhal kuşanan bir iş adamı tipi söz konusu.

Şimdi hangi gerçekliğe inanacağız?

Bu iki ayrımın en güzel yanı sadece ve sadece gerçek olması! İki farklı kutbun varlığına delil teşkil etmesi. Öylesi de var böylesi de! Bunu diyebilmek gerçekten önemli! İki uçlu değnek paradoksunda içinden çıkılmaz bir halde değiliz. Her iki tarafta nasiplenmek için büyük zenginlik ortaya koydu! Seçim kendini nereye konuşlandırdığına bağlı, sana ait!

Bu konuda daha fazla konuşmaya gerek yok. Benim tavsiyelerim ise şöyle;

Aşırılık, tahammülsüzlük, doyumsuzluk ihale oklarının belki sana dönmesine vesile olur. Bu mümkün. Ancak sonuçta kaybeden her zaman çakma gangsterlere olur.

Unutulmaması gereken diğer ayrıntı açlığın yalnızlık da getirdiği!

Ama bunun da iyi tarafı var; yalnız kişiler ihanete uğramazlar!

TWiTTER: @MAHİROGLU5454

MAİL: OMERMAHİROGLU5454@GMAİL.COM