MHP Sakarya Milletvekili Münir Kutluata 3. Dönem milletvekilliği aday adaylığı başvurusunu Genel Merkeze iletmiş.

Jet hızıyla parti tabanının ‘Kutluata’yı istemiyoruz’ şeklindeki yorumlarını; ‘Kişisel değerlendirme yaparak kendimi eleştirme gibi bir adetim yok’ diyerek geçiştirmiş.

Eleştiriye tahammülü olmadığından mıdır yaraları kaşımaya gerek olmadığını düşündüğünden midir bilinmez ancak MHP Sakarya’da çok garip gelişmeler yaşandığı kesin!

Siyasete ilgisi olan ortalama vatandaşlar olarak Sakarya’da MHP ve Münir Bey arasındaki gelişmeleri hayretle izliyoruz.

Demokrasilerin altın kuralıdır; tüm siyasi partiler ve teşkilat üyeleri gerçekleştirdiklerine inandıkları her olumlu gelişmeyi pazarlama ve bununla övünme hakkına sahiptir.

Bu konuda sorulması gereken şöyle bir soru var; peki ama MHP’li Münir Kutluata Sakarya’ya,

Sakarya’yı bırakın MHP’ye ne katabildi?

Sakarya’ya ne katabildi de bu kadar konuşabildi? Pazarlayabildiği herhangi bir olumlu gelişme söz konusu oldu mu?

İcraatlarıyla övünmeye kendisinin olduğu gibi AK Parti’nin de hakkı vardı. Münir Bey geride bıraktığı 2 dönemde AK Parti’yi eleştirmekten başka ne yapabildi? Taş üstüne taş koyabildiğini kim söyleyebilir?

MHP’nin oyunu arttırabildi mi? Tabanda ciddi bir karşılık bulabildiğini söyleyebilir miyiz? MHP’li Münir Hoca kendisiyle arası olmayan milliyetçi kurmayları partiden uzaklaştırmaktan başka ne yaptı!

İl yönetimi görevden alınırken, mumyalaşmalarını sağladığı tabanda nasıl bir heyecan yaratabilirdi?

Yeni bir siyaset dili, siyasete farklı bir soluk kazandırabildi mi?

Şimdi 3. dönemi için yeniden aday adaylığı başvurusunda bulunuyor. Kendisiyle ilgili elle tutulabilir kanaatleri ‘Kutluata’yı istemiyoruz’ şeklinde açık olan MHP’lilere; ‘Bu yorumlar umurumda değil’ şeklinde karşılık vermek Kutluata’nın kim(ler)den beslendiğini gösteriyor.

Münir Bey Sakaryalı MHP’lilerden çok Ankara’daki ağır toplara güveniyor. Siz ne konuşursanız, ne düşünürseniz düşünün deniyor; buradan bakıldığında, ‘sonuçta olay Ankara’da kopacak’ anlamı çıkıyor!

Münir Kutluata, sahiplenici bir siyasi karakter olmaktan ziyade, mikro aleminde kendi gemisine yol aldırmanın mücadelesini veriyor.

Aklıselim düşünebilen MHP’li seçmene sormak istiyorum; heyecansız, donuk ve en önemlisi karşılık bulamadığınız Münir Bey’in hala MHP’ye katabileceği herhangi bir artısının olduğunu düşünüyor musunuz?

Münir Bey’in menfi amaçlarla ‘kişisel konuşmuyorum, hiç adetim değil’ tarzı söylemleri sizde nasıl karşılık bulmalı?

Sayın Kutluata dağılan boncukları nasıl bir imame misyonuyla bir araya getirebilir! Açık ve net; Münir

Hoca gibi yaşlı kurtların artık aynaya dönüp bakma vaktidir!

Zaten kendisi ilçe başkanlarıyla bir araya gelse, teşkilat kademeleriyle buluşsa gerekli nabız yoklamasını başarıyla sonuçlandıracaktır!

En azından kendisiyle ilgili olumsuz yorumları duymak da en sonunda bu yorumların doğru olabileceği yönünde gerçek bir paranoyaklık üretebilir!

Amerikan Başkanı Ronald Reagan’ın topladığı Sovyet hikâyelerini Youtube’dan ara ara izlerim. Şu hikaye en beğendiklerim listesinde deyim yerindeyse en üst sıradadır; Komünizm döneminde Sovyet

Rusya’da araba almak oldukça zor ve oldukça sıkı prosedürlere bağlıymış. İlk etapta parayı ödüyor, tam tamına 10 yıl sonra da arabayı alıyormuşsunuz. Bir gün araba sevdasında olan bir vatandaş ücretini ödemiş…

Sovyet memur gerekli işlemleri yaptıktan sonra; ‘Arabanızı 10 yıl sonra alabilirsiniz’ demiş. Bunun üzerine vatandaş, ’10 yıl sonra sabah mı, öğleden sonra mı geleyim’ cevabını vermiş.

İşler MHP’de bu şekilde yürümeye devam ederse seçmen 7 Haziran günü sabah ya da öğleden sonra gelecek kart ekstresine fazla şaşırmayacak olsa gerek!

iletişim / [email protected] Twitter: @mahiroglu5454