Gündemin öne çıkan başlıklarından biri MHP’li Münir Hoca’nın AK Parti’de devam eden aday belirleme süreçlerine yönelik sert eleştirileri.
Münir Hoca başta olmak üzere beraberindeki heyet AK Parti’de teşkilat yoklamasıyla başlayan, anket ve komisyon çalışmalarıyla devam eden tüm süreçleri yerden yere vurdular.
Son olarak bardağı taşıran hamle ise AK Parti’nin ‘şehirde kimleri milletvekili olarak görmek istersiniz’ şeklinde başlattığı STK’lara dönük temayülü oldu.
Deyim yerindeyse saçlar yolundu. Münir Hoca ve Sakarya muhalefeti ilk kez gerçekleştirilen bu uygulamanın gerekli ciddiyette yapılmadığını ifade ettiler. AK Partilileri idare-i maslahatçılıkla suçladılar!
AK Parti’nin ancak gerçek demokrasilerde yükselebilen STK’lara yönelik bu hamlesini ‘sivil topluma yönelik baskı’ olarak yorumlayan Münir Kutluata’ya sorulacak soru bellidir;
Peki, MHP milletvekili adaylarını belirlerken nasıl bir yol izliyor?
Bir taraf temsil gücünü arttırmaya dönük kapsamlı bir yol haritası izler ve bunu sistemli bir şekilde analiz etmeye çalışırken; karşı cephede bu süreç nasıl idame ediliyor?
Teşkilatın nabzını yoklamaya dönük ne gibi hamleler yapılıyor, gençlik kolları bayrak asma ve ülkücü yemini etmekten öte ne yapabiliyor? Gençlerin fikirlerini ülkücü hareket ne kadar önemsiyor?
Kadın Kollarına dönük hiçbir istişare mekanizması işlemiyorken ülkücü hanımlardan süreci domine etmelerini beklemek nasıl bir kafaya hizmet ediyor!
AK Parti yeni bir ruh ve heyecanla süreci nihayete erdirmenin mücadelesini katılımcılığı önceleyerek sürdürürken; kasvetli labirentlerde, gizli görüşmelerin sonuçları nasıl bir kucaklayıcılığa hitap edecek!
Lider, teşkilat, doktrin tartışılmaz donmuşluğuyla sürdürdüğünüz bu sistem önünüzdeyken sağa sola haksız eleştirel yöneltmek nasıl bir vicdandır!
AK Parti süreci en başından bu yana bir sistem dahilinde götürdü;
Adaylarla birebir yapılan mülakatlarda izlenimleri topladı. Alt komisyon ve ara komisyonlardan raporlar elde etti. Davutoğlu il ve belediye başkanlarının nabzını yokladı. Daha sonra kanaat önderleri ve STK’lara başvuruldu.
Partinin eski ağır toplarının görüşleri, bakan ve milletvekillerinin kanaatleri, kamuoyu araştırma şirketleri istatistikleri ve mevcut vekillerin performans karneleri de önümüzdeki günlerde ortaya dökülecek.
Süreci alabildiğince hızıyla götüren iktidar partisine diş bilemeniz aslında sadece bir amaca hizmet ediyor;
Korkuyorsunuz Münir Hoca!
Ya MHP’de tüm demokratik aşamaları aday belirleme süreçlerine dahil etseydi? Bu senaryo bile tüylerinizi diken diken ediyor! Düşünmesi bile korkunç!
Hal böyle olsaydı; Sakarya’nın en çok Ankara’ya dönmesini özlediğiniz o günler kapıda sizi bekliyor olur muydu!
Bu teşkilat, bu sivil toplum ve diğer tüm aktörler size nasıl bir teveccüh gösterebilirdi! Herkes sizi bağrına mı basacaktı? Buna gerçekten inanabiliyor musunuz?
Münir Hoca artık sizce de bu ‘çevir kazı yanmasın’ siyasetine son vermenin zamanı gelmedi mi?
AK Parti’yi devirebilmenin tek yolunun ‘gittikçe otoriterleşiyor’ söylemiyle sınırlı kalıyor olması gerçekten içinizi sızlatmıyor mu?
Elle tutulur demokratik argümanlar referans alındığında ‘kimin daha demokrat’ olduğunu vicdan terazinizden geçiremiyor musunuz!
Ayrıca herkes baskıcı, herkese otoriter eğilimler hakim! Bir tek siz mi demokratsınız?
Sizden gelecek bir sonraki açıklamanın MHP’de aday belirleme sürecinin dinamiklerine dönük kapsamlı bir nitelik taşımasını bekliyorum.
Demokrasi şovunuzu seyretmeye hazırım ve hazırız!
En azından böylelikle çok korktuğunuz yönündeki ithamlarımızı da çürütebilirsiniz? Belki…
