Dün başladığımız yazı dizisini bugün noktalayalım bakalım...

Dün ne dedik? Sadece başkanlar değil, kadroları da yarışıyor! Evet, tam da dediğimiz gibi, sadece başkanlar değil, kadroları da en az kendileri kadar hatta kendilerinden daha da önem arz edecek şekilde bu seçimlerde yarışıyor...

Dünkü yazımızda Cumhur İttifakının listesindeki bulunan Ali Kemal Sofu ve Şenay Sakal, Büyük Birlik Partisinin listesinde bulunan Sinan Kaan Sunman ve Başkan Adayı Nihat Bayraktar'ın listesinde bulunan Fatih Enes İlkay'ı konu etmiştik.

Gelelim şimdi yine aynı şekilde listeleri kolaçan etmeye...

Unutmadan şunu da belirtmek istiyorum. Yahu güzel ilçemiz Hendek'te maşallah beni ne kadar da çok seven varmış da haberim yokmuş. Dün hiç telefonum susmadı. Ah siyaset ah...

Şimdi, yazımıza bir isimle devam edeceğim. Bu isim benim için çok önemli bir isim. Yalnız bu ismi anlatırken çok dikkatli ve tarafsız olmam gerektiğini biliyorum. İnşallah bunu başarırım. Gerçi nasıl başaracağımı da bilmiyorum. Çünkü, insan en az kendisini doğuran öz anası kadar sevdiği, elinde büyüdüğü, ablasından ayırmadığı yengesini nasıl tarafsız ifade edebilirse onu yapmaya çalışacağım. Kim bu isim? İrfan Püsküllü'nün listesinde bulunan Hendek siyasetinde kadınlar dediğimiz kadın kolları dediğimiz alanda söz sahibi olan Emine Tosun. Emine Tosun en az rahmetli babası kadar liderleri Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı çok seven, onun bugüne kadar onun yolunda ve izinde yürüyen, şimdi hemen yazıyı okuyanların bir kısmından duyar gibiyim. Madem reisi seviyor da ee o zaman İrfan'ın yanında ne işi var diye. Bunu sabaha kadar yazsam size anlatamam. O konuyu bana değil de, Hendek siyasetini bitiren, AK Partiyi pasta gibi 6'ya bölen Ali İhsan Yavuz efendiye sorun. Ha! Bu ara Ali İhsan Yavuz'dan AK Partili Milletvekillerine kadar herkes Emine Tosun'u arayarak özellikle AK Partililerin merak ettiği soruları kendisine sormuş bunu da belirteyim. Dedim ya, Emine Tosun, reisin izinde yürüyen Hendek sevdalısı, insanlara faydalı olmayı dokunmayı seven, yıllarca bu davada hizmetkar olan, partisinde kadın kolları başkanlığı yapan, hee kimse kusura bakmasın Hatice Yaz ve Emine Tosun'dan sonra AK Parti de benim gözümde kadın kolları olayı bitmiştir. Bayrağı alanlar bayrağı taşıyamamış, bayrak koşarken ellerinden kayıp gitmiş haberleri bile olmamış ve ellerinde yalnızca sopası kalmış bir durumdadır, AK Partinin kadın kollarının durumu. Yani demem o ki; İrfan Püsküllü Emine Tosun'u yanına alarak en akıllıca kararı vermiştir. Hendek'te kadınlar olmadan asla seçim kazanılmamıştır, kazanılamaz da. Seçimin kazanılmasın da en önemli unsur kadınlardır. Bunu geçen seçimde teşkilatı olmayan bir partide Babaoğlu'nda gördük. Onun için kadınlar bu seçimde ve her seçimde çok önemli...

Diğer bir isim, İsmail Beyazkoç'un listesinin en başında yer alan Ahmet Sofuoğlu ile devam edelim yazımıza. Ahmet Sofuoğlu, eyy benim kadim dostum. Seni nasıl anlatayım ki; Seni anlatırken nasıl tarafsız olayım ki; O kadar temiz bir adamsın ki; bizim bu kokuşmuş siyasetin içinde ne işimiz var dimi. Ama azınlık da olsa iyi insanlar da evet burada kesinlikle olmalı. Ahmet Sofuoğlu, şahane bir adam. Dürüst, namuslu, muhafazakar, eski bir eğitimci, şimdi ise inşaat sektöründe yer alan mütevazı bir şirketin yönetim kurulu başkanı. Aynı kendisi gibi, çok dik duruşlu, adliye koridorlarını adamlığı ile aşındıran Sayın Beyazkoç'un sağ kolu dava arkadaşı. Ahmet Sofuoğlu'na abartısız söylüyorum her yerden belki çok önde değil ama orta sıralardan her partiden teklif geldi, baskı geldi, davet geldi. Kesinlikle Sofuoğlu elinin tersiyle itti. Hatta öz abisi ile ters düştü. Ama asla kararımdan beni kimse döndüremez dedi ve dönmedi adam gibi dik duruş sergiledi. Dünkü yazımızda yazdığım gibi, kavak yaprağı gibi rüzgara karşı yön alan siyasetçilerden olmadı. Ahmet adamsın hem de adam gibi adam. Yolun açık olsun değerli kardeşim.

Sadettin Meraklı, kimdir Sadettin Meraklı, Sayın İrfan Püsküllü'nün listesinde bulunan Hendek için önemli bir isim. Meraklı, naif bir kişilik. Konuşmasında, adamlığında, duruşunda insana Karadeniz'i yaşatan bir isim. Top oynamış, Hendekspor gibi en önemli bir markanın başkanlığını yapmış, spora sporcuya her zaman destek olmuş, her konuda kendisine gidenleri hiçbir şekilde boş çevirmemiş, sadece seçim ve siyaset için değil yıllardır Püsküllü ile birlikte yol yürümüş, bu arada hani diyoruz ya hep dava dava diye. Alın size bu da bir amaç bir dava değil mi? Her konuda birlikte yol yürümek. İşte Meraklı, Püsküllü ile yıllardır birlikte yol yürüyor. İnsanlar bu zaman da güvendiğini yanına almayacak da kimi alacak. Yani uzun lafın kısası öyle bir isimdir Sadettin Meraklı...

Bu arada yazımıza devam edeceğiz de, ama aklıma gelmişken söyleyeyim. Dünkü yazımızın sonunda bir paragrafta şöyle demiştim. Eski ve çaptan düşen yaşlı kurt siyasetçiler evde, tarlada, bahçede torunlarıyla vakit geçirsinler diye. Bu sözümden alınanlar olmuş. Değerli büyüklerim; Bunda alınacak bir şey yok ki. Hani hep sizler görevdeyken hep demiyor muydunuz, yıllardır bu davaya hizmet etmekten kendimize ve ailemize zaman ayıramıyoruz diye. İşte ben bu yüzden sizi düşündüğümden dolayı öyle yazdım. İşte o sözümü yine tekrarlıyorum ve siz siyaseti bırakın, evinizde torun sevin diyorum.

Yazımıza Hamit Canlı ile devam edelim...

Hamit Canlı, AK Parti Hendek Belediye Meclis Üyesi ve AK Parti grup sözcüsü. Hamit Canlı'yı Hendek Belediyesi Belediye Meclis Toplantılarından çok iyi tanıyorum. Canlı'nın her mecliste Babaoğlu'na sorduğu sorular, biz gazetecilerin dikkatini çeker, gündem olurdu. Canlı'nın her meclise itina ile hazırlanması bize de heyecan veriyordu adeta. Başkan Babaoğlu'nu çok terletmiştir sorduğu sorular. Canlı, hatta bu soruların dozajını iki ay önceki meclis toplantısında abartmıştı. Geçen aykinde ise, Ali Kemal Sofu'nun adaylık durumu netleşince Canlı hiç soru sormayacak bizleri adeta üzmüştü. Hatta onun için yarın ki meclisi bile hiç merak etmiyorum. Hamit Canlı, hani dünkü ve bu yazımda hep bahsediyorum ya dava dava diye. Canlı, Sofu'nun yıllardır gerçek bir dava arkadaşıdır. Bu konuda zaman zaman da kendisiyle istişarelerimiz olmuştur. Cumhur İttifakının listesinde bulunmasının sebebi ise bana göre Sofu'nun yakın dostu ve dava arkadaşı olmasıdır. Kesinlikle o listeye yakışan bir isimdir ve de orada olması doğrudur.

Dün de dediğim gibi, bugün de aynı şeyi tekrarlıyorum. "Sadece başkanlar değil, kadroları da yarışıyor!" diyorum ve ekliyorum. Lütfen ama lütfen çok çok iyi düşünün ve sandığa gitmeden önce ona göre karar verin. Hendek'imiz için, her anlamda en hayırlı olan adayın göreve gelmesini Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum.

Bu şekilde bu yazıyı da kazasız belasız bitiriyoruz. Diğer yazılarımız da görüşmek dileğiyle.

Saygılarımla...

Devam etmeyecek...